Yaratıcı Şiirin Güzelliği İlkeler Üzerinden Görsel Bir Yolculuk

II. Görsel Sanatın Öğeleri

III. Görsel Sanatların İlkeleri

IV. Renk Teorisi

V. Kompozisyon

BİZ. Astar

VII. Biçim

VIII. Şekil

IX. Feza

X. Doku

Sıkça Sorulan Sorular

* yaratıcı şiir
* görsel sanatlar
* prensipler
* dil
* sanat

“Yaratıcı Şiir: İlkelerde Görsel Sanatçılığın Dili”ni arayan kişiler muhtemelen şiir ve görsel sanat arasındaki ilişki ile alakalı daha çok data edinmeye çalışıyordur. Şairlerin eserlerinde anlam yaratmak için görsel imgeleri iyi mi kullandıklarını anlamakla ilgileniyor olabilirler ya da kendi yaratıcı projeleri için esin arıyor olabilirler. Bu anahtar kelime, şiir ya da sanat zamanı okuyan öğrenciler ya da bu iki disiplinin kesişimini merak eden kişiler tarafınca da kullanılabilir.

Yaratıcı Şiir	Görsel Sanat
İmge yaratmak için dilin kullanması	Anlam yaratmak için görsel öğelerin kullanması
Mecazi dil	Çizgi, biçim, biçim, mekan, doku
Sembolizm	Renk teorisi
Metafor	Kompozisyon
Aliterasyon	Görsel sanatın ilkeleri

II. Görsel Sanatın Öğeleri

Görsel sanatın unsurları, herhangi bir sanat eserinin temel yapı taşlarıdır. Görsel bir imaj meydana getiren ve seyirciye anlam ileten temel bileşenlerdir. Görsel sanatın unsurları şunlardır:

• Astar
• Biçim
• Şekil
• Feza
• Renk
• Kıymet
• Doku
• Hareket
• Birlik

Görsel sanatın her bir öğesi değişik efektler ve anlamlar yaratmak için muhtelif şekillerde kullanılabilir. Mesela, çizgiler hareket yaratmak için kullanılabilir, şekiller biçim yaratmak için kullanılabilir ve renkler ruh hali yaratmak için kullanılabilir. Görsel sanatın öğelerinin beraber kullanılma şekli, bir sanat eserinin genel tesirini yaratır.

Görsel sanatın unsurları fotoğraf ve heykel şeklinde geleneksel medya ile sınırı olan değildir. Dijital sanat, fotoğrafçılık ve hatta mimaride de kullanılabilirler. Aslına bakarsak, görsel unsurlar kullanılarak yaratılan herhangi bir sanat eseri görsel sanat eseri olarak kabul edilebilir.

III. Görsel Sanatların İlkeleri

Görsel sanatın ilkeleri, sanatçıların bir kompozisyon yaratmak için kullandıkları öğelerdir. Bunlar şunları ihtiva eder:

Çizgi: Görsel sanatların temel öğesi olan çizgi, biçim, biçim ve hareket yaratmak için kullanılabilir.
Biçim: Bir çizgi ya da kenarla çevrili iki boyutlu alan.
Biçim: Yüksekliği, genişliği ve derinliği olan 3d bir nesne.
Feza: Nesnelerin etrafındaki ve arasındaki alan.
Doku: Bir yüzeyin hissiyatı ya da görünümü.
Renk: Bir nesneden yansıyan ışığın ürettiği görsel duyum.
Kıymet: Bir rengin açıklığı ya da koyuluğu.
Kontrast: Bir kompozisyonun iki ya da daha çok öğesi arasındaki ayrım, örnek olarak fer ve karanlık, renk ve kıymet ya da ebat ve biçim.
Yine: Bir kompozisyonda bir öğenin yeniden yeniden kullanılması.
Desen: Bir kompozisyondaki öğelerin tertipli bir halde düzenlenmesi.
Bakışım: Bir merkez eksenin her iki tarafına yerleştirilen elemanların düzenlenmesi.
Asimetri: Bir merkez eksenin değişik taraflarına yerleştirilen elemanların düzenlenmesi.
Hareket: Bir kompozisyondaki öğelerin düzenlenmesiyle yaratılan hareket yanılsaması.
Balans: Bir kompozisyonda görsel ağırlığın, dengeli görünecek halde dağıtılması.

Bu ilkeler tek başlarına ya da muhtelif efektler yaratmak için bir arada kullanılabilir. Sanatçılar görsel sanat ilkelerini anlayarak daha müessir ve entresan kompozisyonlar yaratabilirler.

IV. Renk Teorisi

Renk teorisi, renklerin iyi mi beraber çalıştığının ve sanat algımızı iyi mi etkilediğinin incelenmesidir. Renk, bir sanat eserinde bir ruh hali, atmosfer ve duygu hissi yaratmak için kullanılabilir. Ek olarak görsel alaka yaratmak ve bir kompozisyonun muayyen unsurlarına dikkat çekmek için de kullanılabilir.

Renk teorisinin üç ana bileşeni vardır: ton, tatmin ve kıymet. Ton, kırmızı, sarı ya da mavi şeklinde temel renktir. Tatmin, rengin açıktan koyuya olan yoğunluğudur. Kıymet, rengin açıklığı ya da koyuluğudur.

Renkler karıştırıldığında yeni renkler oluştururlar. Birincil renkler kırmızı, sarı ve mavidir. İki birincil renk karıştırıldığında tali bir renk oluştururlar. Mesela, kırmızı ve sarı karıştırıldığında turuncu, sarı ve mavi karıştırıldığında yeşil doğar.

Renk teorisi, bir sanat eserinde muhtelif efektler yaratmak için kullanılabilir. Mesela, sıcak renkler (kırmızı, turuncu, sarı) coşku ya da enerji hissi yaratabilirken, soğuk renkler (mavi, yeşil, mor) sakinlik ya da durallık hissi yaratabilir.

Renk, feza ve derinlik illüzyonları yaratmak için de kullanılabilir. Mesela, sıcak renkler uzayda ilerlemeye eğilimliyken, soğuk renkler geri çekilmeye eğilimlidir.

Renk teorisi kompleks bir mevzudur, sadece müessir ve görsel olarak cazibeli sanat eserleri yaratmak isteyen her sanatçı için vazgeçilmez bir araçtır.

V. Kompozisyon

Kompozisyon, bir sanat eserindeki öğelerin düzenlenmesidir. Görsel sanatta kompozisyon, şekillerin, renklerin, çizgilerin ve öteki öğelerin iki boyutlu bir yüzeyde düzenlenmesi anlama gelir. Şiirde kompozisyon, bir sayfadaki kelimelerin, ifadelerin ve cümlelerin düzenlenmesi anlama gelir.

Kompozisyon ilkeleri hem görsel sanatlarda bununla birlikte şiirde aynıdır. Bu ilkeler içinde balans, birlik, vurgu, çeşitlilik ve ritim bulunur.

Balans, bir sanat eserindeki görsel ağırlık ya da vurgunun dağılımıdır. Şiirde balans, aliterasyon, asonans, uyak ve öteki şiirsel araçların kullanımıyla elde edilebilir.

Birlik, bir sanat eserindeki tutarlılık ya da bütünlük hissidir. Şiirde, tutarlı bir tema, ton ya da yoldam kullanılarak birlik sağlanabilir.

Vurgu, bir sanat eserinde odak noktasının yaratılmasıdır. Şiirde vurgu, yeniden, tezat ya da öteki şiirsel araçların kullanımıyla elde edilebilir.

Çeşitlilik, alaka yaratmak ve monotonluğu önlemek için bir sanat eserinde değişik unsurların kullanılmasıdır. Şiirde çeşitlilik, değişik kelimeler, ifadeler ve cümle yapıları kullanılarak elde edilebilir.

Ritim, bir sanat eserindeki öğelerin hareket ya da akış hissi yaratmak için tekrarlanmasıdır. Şiirde ritim, norm, uyak ve öteki şiirsel araçların kullanımıyla elde edilebilir.

Kompozisyon prensipleri, hem görsel bununla birlikte şiirsel olarak müessir sanat eserleri yaratmak için eğer olmazsa olmazdır. Bu prensipleri anlayıp uygulayarak sanatçılar, görsel olarak cazibeli ve kuvvetli bir romantik etkiye haiz eserler yaratabilirler.

BİZ. Astar

Çizgi, görsel sanatın en temel unsurlarından biridir. Biçim, biçim ve mekan yaratmak için kullanılabilir ve ek olarak duygu ve hareketi iletmek için de kullanılabilir. Şiirde, çizgi görsel imgeler yaratmak ve anlam iletmek için benzer halde kullanılabilir.

Şairlerin dizeleri kullanmalarının bir yolu da hareket duygusu yaratmaktır. Bu, uzun, akıcı dizeler kullanarak ya da kısa, kesik dizeler kullanarak yapılabilir. Mesela, Robert Frost’un “The Road Not Taken” şiirinde, uzun, akıcı dizelerin kullanması konuşmacının çıkmış olduğu yolculuğun duygusunu yaratır.

Şairlerin dizeleri kullanmasının bir öteki yolu da bir alan hissi yaratmaktır. Bu, nesneler içinde mesafe yaratmak için dizeler kullanılarak ya da bir kuşatma hissi yaratmak için dizeler kullanılarak yapılabilir. Mesela, TS Eliot’ın “J. Alfred Prufrock’un Aşk Şarkısı” şiirinde, kısa, kesik dizelerin kullanması klostrofobi ve sıkışma hissi yaratır.

En son, şairler bir duygu duygusu yaratmak için dizeleri kullanabilirler. Bu, dizeleri bir tansiyon ya da rehavet duygusu yaratmak için kullanarak ya da dizeleri bir sevinç ya da keder duygusu yaratmak için kullanarak yapılabilir. Mesela, John Keats’in “Ode to a Nightingale” şiirinde, uzun, akıcı dizelerin kullanması bir refah ve durallık duygusu yaratır.

Satır, şairlerin görsel imgeler yaratmak ve anlam iletmek için kullanabilecekleri kuvvetli bir araçtır. Şairler, kullandıkları satır türlerini dikkatlice seçerek eserlerinde muhtelif etkisinde bırakır yaratabilirler.

VII. Biçim

Bir biçim, bir çizgi ya da sınırla çevrili iki boyutlu bir alandır. Şekiller geometrik (kareler, daireler ve üçgenler şeklinde) ya da doğal (yapraklar, bulutlar ve dalgalar şeklinde) olabilir.

Şekiller görsel alaka yaratmak, alanı tanzim etmek ve anlam iletmek için kullanılabilir. Mesela, bir kare istikrarı ya da gücü temsil etmek için kullanılabilirken, bir daire büyümeyi ya da değişimi temsil etmek için kullanılabilir.

Şekiller ek olarak derinlik ve bakış açısı yanılsamaları yaratmak için de kullanılabilir. Mesela, geri çekilen bir kare sırası 3d bir kutu yanılsaması yaratabilir.

Şiirde şekiller görsel imgeler yaratmak, duyguları uyandırmak ve bir ritim ve hareket duygusu yaratmak için kullanılabilir. Mesela, fazlaca sayıda kavisli biçim kullanan bir şiir akışkanlık ve zarafet duygusu yaratabilirken, fazlaca sayıda köşeli biçim kullanan bir şiir tansiyon ve aciliyet duygusu yaratabilir.

Şekiller sembolizm yaratmak için de kullanılabilir. Mesela, fazlaca sayıda dairesel biçim kullanan bir şiir hayat ve ölüm döngüsünü sembolize edebilirken, fazlaca sayıda kare biçim kullanan bir şiir istikrar ve güvenliği sembolize edebilir.

Şekil

Biçim, bir sanat eserindeki öğelerin 3d düzenlemesidir. Pozitif yönde ve olumsuz alan arasındaki ilişki ve eserin değişik öğelerinin birbirleriyle etkileşime girme biçimiyle yaratılır.

Biçim, bir sanat eserinde balans, ahenk ya da gerginlik duygusu yaratmak için kullanılabilir. Ek olarak muayyen duyguları ya da fikirleri iletmek için de kullanılabilir.

Bir sanat eserinde biçim yaratmanın birçok değişik yolu vardır. Birtakım yaygın teknikler şunlardır:

• Değişik biçim ve boyutlardaki elemanların kullanılması
• Çakışan elemanlar
• Öğeleri bakışımlı ya da asimetrik bir halde düzen
• Değişik dokular ve renkler kullanarak

Biçim, fotoğraf ve heykelden resim ve mimariye kadar bütün görsel sanatların mühim bir unsurudur. Görsel olarak cazibeli ve anlamlı sanat eserleri yaratmak için kullanılabilen kuvvetli bir araçtır.

IX. Feza

Feza, nesnelerin etrafındaki ve arasındaki alandır. Görsel sanatta feza, derinlik, bakış açısı ve hareket hissi yaratmak için kullanılabilir. Ek olarak düzenlilik ya da kaos hissi yaratmak ve ruh halini ya da duyguyu iletmek için de kullanılabilir.

Görsel sanatta iki ana alan türü vardır: olumlu alan ve olumsuz alan. Pozitif yönde alan, nesnelerin kapladığı alandır, olumsuz alan ise nesnelerin etrafındaki ve arasındaki alandır.

Pozitif yönde alan, odaklanma ve dikkat duygusu yaratmak için kullanılabilirken, olumsuz alan, balans ve ahenk duygusu yaratmak için kullanılabilir.

Feza, derinlik ve bakış açısı yanılsamaları yaratmak için de kullanılabilir. Mesela, seyirciye daha yakın olan nesneler, daha uzakta olan nesnelerden daha büyük görünecektir. Bunun sebebi, bir nesne seyirciye ne kadar yakınsa, yüzey alanının o denli büyük olmasıdır.

Feza, hareket hissi yaratmak için de kullanılabilir. Mesela, seyirciye doğru hareket eden nesneler, seyirciden uzaklaşan nesnelerden daha büyük görünecektir. Bunun sebebi, bir nesne seyirciye ne kadar yakınsa, o denli süratli hareket ediyormuş şeklinde görünmesidir.

Pozitif yönde ve olumsuz alanın yanı sıra görsel sanatlarda kullanılan üç tür alan daha vardır: kapalı alan, aleni alan ve gayri muayyen alan.

Kapalı alan, nesnelerle çevrili olan alandır. Aleni alan, nesnelerle çevrili olmayan alandır. Gayri muayyen alan, ne kapalı ne de aleni olarak açıkça tanımlanmamış olan alandır.

Görsel sanatlarda mekanın kullanması derinlik, bakış açısı, hareket, düzenlilik, kaos, ruh hali ve duygu yaratmak için fazlaca kuvvetli bir çalgı olabilir.

Sıkça Sorulan Sorular

Sual 1:Şiir ile görsel sanatlar içinde iyi mi bir ilişki vardır?

Yanıt 1: Şiir ve görsel sanat, düşünce ve duyguları iletmek için değişik medya kullanan sanat formlarıdır. Şiir, okuyucunun zihninde imgeler yaratmak için kelimeleri kullanırken, görsel sanat görsel imgeler yaratmak için yöntemleri, renkleri ve çizgileri kullanır. Sadece hem şiir bununla birlikte görsel sanat sembolizm, metafor ve gönderme şeklinde ortak temaları ve teknikleri paylaşabilir.

Sual 2:Şairler eserlerinde anlam yaratmak için görsel imgeleri iyi mi kullanırlar?

Yanıt 2: Şairler, okuyucunun zihninde imgeler yaratmak için sözcükleri kullanarak eserlerinde anlam yaratmak için görsel imgeler kullanırlar. Renkleri, yöntemleri ve dokuları tarif etmek için muayyen sözcükler kullanabilirler ya da daha canlı imgeler yaratmak için metafor ve ölçme şeklinde mecazi dil kullanabilirler. Görsel imgeler, şairlerin bir ruh hali ya da atmosfer yaratmasına, bir öykü anlatmasına ya da bir duyguyu anlatım etmesine destek olabilir.

Sual 3:Görsel imgeleri müessir bir halde kullanan şairlere örnekler verebilir misiniz?

Yanıt 3:Görsel imgeleri müessir bir halde kullanan şairler içinde William Blake, Emily Dickinson ve Walt Whitman yer alır. Blake’in şiirleri çoğu zaman canlı imgelerle doludur, örnek olarak “The Tyger” şiirinde bir kaplanı detaylı bir halde anlatır. Dickinson’ın şiirleri çoğu zaman kısa ve özdür, sadece okuyucuda kuvvetli bir tesir yaratmak için çoğu zaman kuvvetli imgeler kullanırlar. Whitman’ın şiirleri çoğu zaman uzun ve akıcıdır ve bir yer ve süre duygusu yaratmak için imgeler kullanırlar.